ÖNSÖZ
Merhabalar. Görüşmeler için referans yazılması konusuna sıcak bakanlardanım. Hem birlikte olduğum kadına duyduğum saygıdan (yazacak 3-5 cümle bile mi bulamıyoruz?) hem de olurda silinmeze ileride okur gülerim diye.
Hatta farkedenler vardır değişik yazım tarzlarını denemeyi seviyorum. Bu sefer işin içine birazda hikaye katmak istedim. @EDA hanım sağolsun ne demek istediğimi anladı ve her zamanki gibi benim küçük şımarıklıklarıma izin verdi. Kendisine buradan çok teşekkür ediyorum. @EDA hanımı sadece fizik olarak değil kişilik olarak ta beğendiğimi, her yönüyle takdir ettiğimi daha önceki referanslarımı okuyanlar hatırlayacaktır.
Dediğim gibi bu referansı biraz fantezi ve hayal gücü ile sosladım. @EDA hanım pozları ile destekledi. Fotoğrafçılığımın kötü oluşunu mazur görünüz.
Peki hikaye derken ne demek istiyorum? Öncelikle karakterler gerçek değil kurgu. Zaten sanal alemlerdeki karakterlerimiz de kurgu değil mi? Ha bu referans bir tık daha fazlasını içeriyor.
Gerçek olan ne? @EDA hanım tüm kibarlığı, güzelliği ve işvesi ile gerçek. Yaşadığımız öpüşmeler, dokunmalar, birleşmeler hepsi gerçek. Önemli olanda o değil mi?
Lafı daha fazla uzatmadan konuya geçelim.
MİRASYEDİ
Efendim benim bir derdim var ve bunu düşünmekten kusura bakmayın size kendimi tanıtamadım. 40’lı yaşlardayım. Afedersiniz ama bugüne kadar hiç çalışmadım. Rahmetli dededen, babadan kalma malları sata sata bugünlere geldim. Paraları orada burada özellikle kadınlarla yedim. Tabi hazıra dağ dayanmayacağı için en son elimde tefecilere büyük borçlar ve satabileceğim kendimin oturduğu ev kaldı. Mecbur onu da satışa çıkardım fakat piyasa şartları herhalde ciddi alıcılar çıkmadı. En sonunda Mehmet bey diye biri alıcı oldu ve konuşmak için beni kendi dairesine çağırdı. Verdiği fiyat çok fazla değildi fakat mecburiyetten birazda olsa fiyatı yükseltebilmek umudu ile randevu teklifini kabul ettim. Görüşme günü dairesine giderken kendisinin bir miktar işi olduğunu, biraz gecikeceğini ve beni asistanı Ekin hanımın karşılayacağını telefonla söyledi. Yola çıkmış olduğum için geri dönemedim ve verdiği adrese gidip kapıyı çaldım.
Ekin hanım kapıyı açtığında gözlerime inanamadım. Uzun boylu, alımlı çok güzel bir kadın vardı karşımda. Kısrak gibi bir hatun diye içimden geçirdim. Benim de asistanlarım olmuştu zamanında ama bu hatun hepsini sollamıştı. Şanslı adamsın Mehmet bey diyerek iç çektim ve içeri girdim.
Ekin hanımın üzerindekiler damarlarında birazcık testosteron akan bir erkeği deli edecek kadar tahrik ediciydi. Daha birbirimizi tanımıyor olsak bile hoş geldiniz efendim diyerek bana sarıldı. Vücudu ateş gibi yanıyordu. Kokusunu sadece burnumda değil tüm beynimde hissettim. Bu fasıldan sonra beni salona alıp karşıma oturdu.
Gördüğüm manzara karşısında sakin kalmaya çalışarak Mehmet beyin ne zaman geleceğini sordum. Mehmet beyin yarım saat gibi gecikeceğini söyledi ama bu arada sıkılmamam için ve beni memnun etmek için elinden geleni yapacağını söyledi. Ben de biraz sıcak bastığından izin isteyip elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Döndüğümde salonda yarı uzanır halde buldum.
İyi olup olmadığını sorduğumda böyle uzanır halde olmayı sevdiğinden bahsetti. Ben tekrar yerime geri döndüm ve beklemeye başladım. Ekin hanım hem çok güzel hem de çok kibar bir ev sahipliği yapıyordu bana. Kahve servisi yapmış ve elleri ile daha önce hazırladığı ikramları bana yedirmeye başlamıştı. Bu kadına karşı koymak imkansızdı fakat diğer taraftan Mehmet beyin her an geleceği stresi beni daha ileriye gitmekten alıkoyuyordu.
Bir ara kalkıp yine kahve bardaklarımızı tazeleyecekken arkası dönük bir şekilde önümde eğildi. Bende kahve fincanını almak için elimi uzattığımda elim sütun gibi bacaklarının arasında kaldı. Özür dileyerek tam çekecekken elimi tutup hafifçe yukarıya doğru çekmeye başladı. Bir taraftan yakalanma korkusu diğer taraftan bu kadının çekiciliği arasında kaldım. Elim yukarılara doğru çıktıkça onun bacaklarının hafifçe titrediğini farkettim. Resmen bir kısrağı seviyordum ve pürüzsüz teninin altındaki her kasını ayrı ayrı hissediyordum. Orasına yaklaştıkça elim ateş gibi yanmaya başlamıştı. Fırın gibi sıcaktan mı yoksa her an kapının çalınacağını düşünmekten mi bilinmez elimi bilinçsizce çektim.
Sen iyi görünmüyorsun istersen bir duş al dedi bana. Yok, misafirlikte olmaz ayıp olur desemde ses tonuna karşı koyamadım ve hızlı bir duş için banyoya geçtim.
Çıktığımda üzerinde sadece kırmızı iç çamaşırları ile kalmış camdan bakıyordu.
Mehmet bey geliyor mu diye bakıyorsun herhalde dedim. Boş ver onu şimdi sence vücudum, kalçalarım nasıl diye sordu. Mükemmel desemde sanki tatmin olmamış gibiydi. Dokunmak ister misin diye sorunca dayanamayıp elimi uzattım ve o anda bende film koptu.
Hiçbir şey umurumda değildi artık. Üzerimde ne var ne yoksa çıkarırken o yatakta elleriyle hadi ger artık diyordu.
Kendimi ona teslim etmiştim. Önce beni altına aldı ve nereden çıkardığını bilmediğim bir yağ ile nuru masajı yapmaya başladı. Bir çok ülkede bunu deneyimlemiştim ama bu kadınınki başkaydı. Önce göğüsleri ile sonra orasıyla en son kalçaları ile tüm bedenimi sevdi. Ellerimle onu kavramaya çalışsamda beni engelleyip kulağımın içine sabret diye fısıldadı.
Masaj bitince önümü dönmemi istedi ve deep throat’lu oral yapmaya başladı. Daha fazla dayanamadım ve oracıkta ona sahip oldum. Bir çok pozisyonda alt alta üst üste birlikte olduk.
Her şey bitince yapabileceğim tek bir şey vardı. Ayaklarına kapanarak Mehmet bey yerine benim asistanım olması için yalvarmaya başladım. Gerekirse çalışır tüm ihtiyaçlarını karşılarım dedim. Bu yaşıma kadar hiç bir kadın için bunu söylememiştim.
Güldü bana. Sen dedi uyanık geçinmeye çalışıyorsun ama biraz safsın aynı zamanda. Bak kaç saattir birlikte oluyoruz gelen giden yok. Hala anlamadın mı dedi.
Asistan değilim. Mehmet benim için çalışan biri. Evini satın almak isteyen de benim. Senin gibi har vurup harman savurmak yerine doğru yatırımlarla zengin oldum. Beğendiğim mülkleri ucuza kapatıyorum ve eski sahiplerini sıkılıncaya kadar seks kölesi olarak kullanıyorum.
Evet çok zeki sayılmazsın ama kibarsın ve yatakta uyumlusun. Beni mutlu ettin o nedenle senin evini satın alacağım. Orada kalmaya devam edebilirsin kira vermene gerek yok. Tek şartım var. O da arada seni ziyarete geleceğim ve beni aynı bugün olduğu gibi mutlu edeceksin diye ekledi.
Dostlar işte derdim budur. Ne dersiniz? Ekin hanımın teklifini kabul edeyim mi?
Merhabalar. Görüşmeler için referans yazılması konusuna sıcak bakanlardanım. Hem birlikte olduğum kadına duyduğum saygıdan (yazacak 3-5 cümle bile mi bulamıyoruz?) hem de olurda silinmeze ileride okur gülerim diye.
Hatta farkedenler vardır değişik yazım tarzlarını denemeyi seviyorum. Bu sefer işin içine birazda hikaye katmak istedim. @EDA hanım sağolsun ne demek istediğimi anladı ve her zamanki gibi benim küçük şımarıklıklarıma izin verdi. Kendisine buradan çok teşekkür ediyorum. @EDA hanımı sadece fizik olarak değil kişilik olarak ta beğendiğimi, her yönüyle takdir ettiğimi daha önceki referanslarımı okuyanlar hatırlayacaktır.
Dediğim gibi bu referansı biraz fantezi ve hayal gücü ile sosladım. @EDA hanım pozları ile destekledi. Fotoğrafçılığımın kötü oluşunu mazur görünüz.
Peki hikaye derken ne demek istiyorum? Öncelikle karakterler gerçek değil kurgu. Zaten sanal alemlerdeki karakterlerimiz de kurgu değil mi? Ha bu referans bir tık daha fazlasını içeriyor.
Gerçek olan ne? @EDA hanım tüm kibarlığı, güzelliği ve işvesi ile gerçek. Yaşadığımız öpüşmeler, dokunmalar, birleşmeler hepsi gerçek. Önemli olanda o değil mi?
Lafı daha fazla uzatmadan konuya geçelim.
MİRASYEDİ
Efendim benim bir derdim var ve bunu düşünmekten kusura bakmayın size kendimi tanıtamadım. 40’lı yaşlardayım. Afedersiniz ama bugüne kadar hiç çalışmadım. Rahmetli dededen, babadan kalma malları sata sata bugünlere geldim. Paraları orada burada özellikle kadınlarla yedim. Tabi hazıra dağ dayanmayacağı için en son elimde tefecilere büyük borçlar ve satabileceğim kendimin oturduğu ev kaldı. Mecbur onu da satışa çıkardım fakat piyasa şartları herhalde ciddi alıcılar çıkmadı. En sonunda Mehmet bey diye biri alıcı oldu ve konuşmak için beni kendi dairesine çağırdı. Verdiği fiyat çok fazla değildi fakat mecburiyetten birazda olsa fiyatı yükseltebilmek umudu ile randevu teklifini kabul ettim. Görüşme günü dairesine giderken kendisinin bir miktar işi olduğunu, biraz gecikeceğini ve beni asistanı Ekin hanımın karşılayacağını telefonla söyledi. Yola çıkmış olduğum için geri dönemedim ve verdiği adrese gidip kapıyı çaldım.
Ekin hanım kapıyı açtığında gözlerime inanamadım. Uzun boylu, alımlı çok güzel bir kadın vardı karşımda. Kısrak gibi bir hatun diye içimden geçirdim. Benim de asistanlarım olmuştu zamanında ama bu hatun hepsini sollamıştı. Şanslı adamsın Mehmet bey diyerek iç çektim ve içeri girdim.
Ekin hanımın üzerindekiler damarlarında birazcık testosteron akan bir erkeği deli edecek kadar tahrik ediciydi. Daha birbirimizi tanımıyor olsak bile hoş geldiniz efendim diyerek bana sarıldı. Vücudu ateş gibi yanıyordu. Kokusunu sadece burnumda değil tüm beynimde hissettim. Bu fasıldan sonra beni salona alıp karşıma oturdu.
Gördüğüm manzara karşısında sakin kalmaya çalışarak Mehmet beyin ne zaman geleceğini sordum. Mehmet beyin yarım saat gibi gecikeceğini söyledi ama bu arada sıkılmamam için ve beni memnun etmek için elinden geleni yapacağını söyledi. Ben de biraz sıcak bastığından izin isteyip elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Döndüğümde salonda yarı uzanır halde buldum.
İyi olup olmadığını sorduğumda böyle uzanır halde olmayı sevdiğinden bahsetti. Ben tekrar yerime geri döndüm ve beklemeye başladım. Ekin hanım hem çok güzel hem de çok kibar bir ev sahipliği yapıyordu bana. Kahve servisi yapmış ve elleri ile daha önce hazırladığı ikramları bana yedirmeye başlamıştı. Bu kadına karşı koymak imkansızdı fakat diğer taraftan Mehmet beyin her an geleceği stresi beni daha ileriye gitmekten alıkoyuyordu.
Bir ara kalkıp yine kahve bardaklarımızı tazeleyecekken arkası dönük bir şekilde önümde eğildi. Bende kahve fincanını almak için elimi uzattığımda elim sütun gibi bacaklarının arasında kaldı. Özür dileyerek tam çekecekken elimi tutup hafifçe yukarıya doğru çekmeye başladı. Bir taraftan yakalanma korkusu diğer taraftan bu kadının çekiciliği arasında kaldım. Elim yukarılara doğru çıktıkça onun bacaklarının hafifçe titrediğini farkettim. Resmen bir kısrağı seviyordum ve pürüzsüz teninin altındaki her kasını ayrı ayrı hissediyordum. Orasına yaklaştıkça elim ateş gibi yanmaya başlamıştı. Fırın gibi sıcaktan mı yoksa her an kapının çalınacağını düşünmekten mi bilinmez elimi bilinçsizce çektim.
Sen iyi görünmüyorsun istersen bir duş al dedi bana. Yok, misafirlikte olmaz ayıp olur desemde ses tonuna karşı koyamadım ve hızlı bir duş için banyoya geçtim.
Çıktığımda üzerinde sadece kırmızı iç çamaşırları ile kalmış camdan bakıyordu.
Mehmet bey geliyor mu diye bakıyorsun herhalde dedim. Boş ver onu şimdi sence vücudum, kalçalarım nasıl diye sordu. Mükemmel desemde sanki tatmin olmamış gibiydi. Dokunmak ister misin diye sorunca dayanamayıp elimi uzattım ve o anda bende film koptu.
Hiçbir şey umurumda değildi artık. Üzerimde ne var ne yoksa çıkarırken o yatakta elleriyle hadi ger artık diyordu.
Kendimi ona teslim etmiştim. Önce beni altına aldı ve nereden çıkardığını bilmediğim bir yağ ile nuru masajı yapmaya başladı. Bir çok ülkede bunu deneyimlemiştim ama bu kadınınki başkaydı. Önce göğüsleri ile sonra orasıyla en son kalçaları ile tüm bedenimi sevdi. Ellerimle onu kavramaya çalışsamda beni engelleyip kulağımın içine sabret diye fısıldadı.
Masaj bitince önümü dönmemi istedi ve deep throat’lu oral yapmaya başladı. Daha fazla dayanamadım ve oracıkta ona sahip oldum. Bir çok pozisyonda alt alta üst üste birlikte olduk.
Her şey bitince yapabileceğim tek bir şey vardı. Ayaklarına kapanarak Mehmet bey yerine benim asistanım olması için yalvarmaya başladım. Gerekirse çalışır tüm ihtiyaçlarını karşılarım dedim. Bu yaşıma kadar hiç bir kadın için bunu söylememiştim.
Güldü bana. Sen dedi uyanık geçinmeye çalışıyorsun ama biraz safsın aynı zamanda. Bak kaç saattir birlikte oluyoruz gelen giden yok. Hala anlamadın mı dedi.
Asistan değilim. Mehmet benim için çalışan biri. Evini satın almak isteyen de benim. Senin gibi har vurup harman savurmak yerine doğru yatırımlarla zengin oldum. Beğendiğim mülkleri ucuza kapatıyorum ve eski sahiplerini sıkılıncaya kadar seks kölesi olarak kullanıyorum.
Evet çok zeki sayılmazsın ama kibarsın ve yatakta uyumlusun. Beni mutlu ettin o nedenle senin evini satın alacağım. Orada kalmaya devam edebilirsin kira vermene gerek yok. Tek şartım var. O da arada seni ziyarete geleceğim ve beni aynı bugün olduğu gibi mutlu edeceksin diye ekledi.
Dostlar işte derdim budur. Ne dersiniz? Ekin hanımın teklifini kabul edeyim mi?